![]() |
Herşey göründüğü gibi değil |
18 Ekim 2012 Perşembe
benden nefret ediyorsunuz çünkü cebimde param var
temiz bir hayat yaşıyorum polis tarafından aranmam
ailem alın teriyle para kazandı yaşıyorum apartmanda
ev etiler semtinde hem de tam ortasında.
benden nefret ediyorsunuz sizin ortamında takılmam
partilerde ön plana çıkıp ortalık malı olmam
öyle herkes muhatabım değil üç beş arkadaş
gerisi ne yapmış takmam selam verip geçerim baş baş.
benden nefret ediyorsunuz sokaklarda yaşamam
starbox da kahve içeriz kmk ile durmadan
mekanlar glorya jeans kırıntı,friydays falan
belki size göre bir servet ödediğim hesap.
benden nefret ediyorsunuz götüm fazla
kalkık yanımdakı kızlar taş sizinkilerin memeleri sarkık maddi durumum iyi diye beni farklı yaptınız
ama kimseyi ilgilendirmez aramızdaki farklılık.
benden nefret edin çünkü sizden değilim
arkamdan hep küfredin ben kendime kefilim.
temiz bir hayat yaşıyorum polis tarafından aranmam
ailem alın teriyle para kazandı yaşıyorum apartmanda
ev etiler semtinde hem de tam ortasında.
benden nefret ediyorsunuz sizin ortamında takılmam
partilerde ön plana çıkıp ortalık malı olmam
öyle herkes muhatabım değil üç beş arkadaş
gerisi ne yapmış takmam selam verip geçerim baş baş.
benden nefret ediyorsunuz sokaklarda yaşamam
starbox da kahve içeriz kmk ile durmadan
mekanlar glorya jeans kırıntı,friydays falan
belki size göre bir servet ödediğim hesap.
benden nefret ediyorsunuz götüm fazla
kalkık yanımdakı kızlar taş sizinkilerin memeleri sarkık maddi durumum iyi diye beni farklı yaptınız
ama kimseyi ilgilendirmez aramızdaki farklılık.
benden nefret edin çünkü sizden değilim
arkamdan hep küfredin ben kendime kefilim.
dünyalarımız farklıdır anlaşamıyacağız eminim
benden nefret ediyorsunuz çünkü sizi hiç takmadım
benden nefret ediyorsunuz çünkü sizi hiç takmadım
aldım yolumu arkama bakmadım .
benden nefret ediyorsunuz özel kolejde okudum
sizin gibi birer hayta olmadım budur onurum
beni uzaktan izlediniz imrendiniz biliyorum
hiçbir zaman benim gibi olamadınız olmanızı diliyorum
benden nefret ediyorsunuz özel kolejde okudum
sizin gibi birer hayta olmadım budur onurum
beni uzaktan izlediniz imrendiniz biliyorum
hiçbir zaman benim gibi olamadınız olmanızı diliyorum
benden
nefret ediyorsunuz sizin gibi şopar değilim diye mahalle karısı kılıklı
kankalarım yok acaba niye
siz adam pataklamakla övündünüz ben sakinliğimle
siz kimyasal kullanarak övündünüz ben temizliğimle.
benden nefret ediyorsunuz benim gibi olamadınız
ben çalıştım sizse internette kıç büyüttünüz
beni sürekli takip edip sürekli dövündünüz .
benden nefret edin çünkü sizden değilim
siz adam pataklamakla övündünüz ben sakinliğimle
siz kimyasal kullanarak övündünüz ben temizliğimle.
benden nefret ediyorsunuz benim gibi olamadınız
ben çalıştım sizse internette kıç büyüttünüz
beni sürekli takip edip sürekli dövündünüz .
benden nefret edin çünkü sizden değilim
16 Ekim 2012 Salı
Satanizm, şeytanı veya şeytan simgesini yücelten ve bazı mezheplerinde şeytana tapmayı emreden öğreti.
LaVeyan satanizm gibi kimi türlerinde, Tanrı'nın ya da Şeytan'ın varlığına inanılmaz; ancak Şeytani değerler yüceltilir. Özel olarak Hıristiyanlığa genel olarak da bütün dinlere karşı alternatif din olarak ortaya çıkan, geçmişi oldukça eskiye dayanmasına rağmenyakın zamandan itibaren yeni bir din hüviyetine bürünen önemli bir harekettir.
Kelime olarak şeytana inanma, tanrı diye tapınma anlamına gelen satanizm; şeytana tapınma faaliyeti adı altında Yahudi-Hıristiyan geleneğine Yahudi-Hıristiyan din tahakkümüne ve özellikle de Hıristiyanlığa karşı başlatılan bir tepkinin adı olmuştur. Buna "Modern Protesto Hareketi" demek de mümkündür. Bu hareket, başta Hıristiyanlık olmak üzere, bütün dinlere ve dinlerin ortaya koymuş olduğu kutsal değerlere karşı bir başkaldırıyı temsil eder. Dolayısıyla, başta İngiltere, Fransa, ve Almanya olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde, özellikle de Amerika'da ortaya çıkan, oradan diğer ülkelere yayılan satanizm; Şeytanın en önemli özelliği olan muhalefet ve başkaldırıyı esas alarak, dinin ve dinî olan herşeyin karşısında, fakat şeytanın ve onun temsil ettiği herşeyin yanında yer alma hareketidir.
Modern satanizm, ABD'li Macar asıllı Anton Szandor Lavey tarafından kurulan Şeytan Kilisesi ile ortaya çıkıp şekillenmiştir.
Teistik satanizm, tarihte kara büyücülük ve cadılıkla aynı şey olarak algılanmıştır. Özellikle ortaçağ hıristiyan dünyasında, cadıların birer şeytanî varlık olarak algılanması sonucu, literatüre "cadı avı" olarak geçmiş, pek çok kadın kıyımı yaşanmıştır. Teistik satanizmin günümüzde Lusiferizm gibi yaygın türleri mevcuttur.
Satanizm ve Cadılık.
LaVey, 1966'da San Fransisko'da Şeytan Kilisesi'ni (The Church of Satan) kurmuş ve onun başrahibi olmuştur. LaVey, organize faaliyetlerinin çoğunu kilise mensupları dışındakilere çevirmiş ve kitaplar yazmaya başlamıştır. İşte bu tür faaliyetlerinin bir sonucu olarak Şeytan İncili (The Satanic Bible) 1969 yayınlanmış, onu 1972'de Satanist Törenler (The Satanic Rituals) takip etmiştir. Üçüncü kitabı The compleat Witch ise Avrupa'da basılmıştır.
LaVey'in kurucusu olduğu bu Satanist grubun temel hedefi, özel olarak Hıristiyanlığa fakat genel olarak bütün dinlere karşı "alternatif bir din" oluşturmaktır. Satanist akımlar içerisinde kilisesi, yazılı törenleri, bayram günleri, din adamları olan ve organize bir din sayılan tek akım Laveyan satanizmdir. Şeytani İncil, Şeytan Kilisesi, ters haç gibi önemli LaVey öğretisinde rastlanan kavram ve ritüellerin Hıristiyanlıkta doğrudan karşıtları vardır.
Gençler arasında işkence yapmak, kedi kanı içmek gibi orgilere'de alet edilebilmekle beraber modern Laveyan rit'inde mum vb.semboller harici'nde canlı kurban uygulanmamaktadır. Temelinde bir şekilde kötülerin yani zekilerin kazanacağını ve en iyi olanın galip geleceğini iddia eden, aykırı fakat sınırları olan bir felsefedir. Şeytan ayetleri kitabında Lavey çıkar ve ego'yu en ön planda tutmuştur. Satanist incilde önemli bir ayet "lüzumsuz kötülük yapmak çıkarlara aykırıdır" maddesiyle vurgulanarak kriter olarak yorumlanmıştır. LaVey, kendisine yöneltilen; "Eğer doğa kanunlarına göre yaşamak için öldürmek en uygunuysa, niçin öldürmeyeyim?" sorusuna, "Öyleyse dene" yanıtını vermiştir.
LaVey'e göre sahte dinler esasında Tanrı-Baphomet'in öcü üzerine kurulduğundan saygı gösterilmelidir. LaVey akımın sempati duyduğu ve lusiferizmle özdeştirdiği diğer bir kavram "Her iyiliğin içinde biraz kötülük; her kötülüğün içinde biraz iyilik" kuramına dayanan Ying Yang öğretisidir. LaVey felsefesi; yaşamdan keyif alabilmek, yaratıcılık, özgüven, bağımsızlık, kendine saygı, sadece karşılıklı cinsellik, güçsüzlerden çalmamak, yemeğini çalmayan hayvanlara ve çocuklara zarar vermemek, zeka ve entellektualite gibi satanik etikleri (nezaket, güven, intikam ve varoluş) savunmuş olmasına karşın genellikle ön yargı, yanlış anlamalar ve öznel uygulamalar sonucu kaotik olarak kabul edilmiştir.
Vasiyeti üzerine mezar taşında: "Hayattaki tek pişmanlığım; yersiz yere iyi olduğum anlardır." yazmaktadır.
Örgüte ismini veren Set eski Mısır inançlarında yer alan karanlık tanrısıdır. Aynı kelime İbranice'de ise "şeytan" anlamına gelmektedir. Set Tapınağı ile Şeytan Kilisesi arasındaki en temel görüş ayrılığı tapınak üyelerinin şeytanı sadece sembolik bir kavram olarak görmemeleridir. Tapınağa üye olanlar Set'i sembolik bir figür olarak görmedikleri gibi tapınağı da sadece dinî değerlere bir karşı çıkış olarak değerlendirmezler. Tapınak üyeleri, satanizmi şöyle tarif ederler:
"Şeytanın varlığına, evreni var eden ruhsal güç olarak inanmak; şeytana tapmak ve onun belirlediği kurallara ve standartlara göre yaşayarak şeytana itaat etmek."
Set Tapınağı'nda 'kara büyü' çok önemli bir yer tutar. İnsanın kendisini büyü ile geliştirebileceğine inanılır. Öyle ki, tapınağa yeni üye olanlara ilk olarak kara büyüyüyü, büyünün felsefesini, yapılması gereken özel işlemleri anlatan özel tanıtım broşürleri verilir.
LaVey'in imzası
Anton LaVey, 1960'ların sonunda hippilikten ve Hıristiyanlığın
monoton ahlakî değerlerinden sıkılan bireyler için, sosyal Darwinizm
ideolojisini ve pozitif düşünceyi, anlaşılabilir bir forma sokarak yeni
bir yol oluşturmayı hedefleyerek, 1966 yılında californiya'da, 'Church
of Satan' (Şeytan Kilisesi)'ni kurduğunu açıkladı.
Hıristiyanlığa karşı çıkan ve önce Magic Circle (Büyülü Halka) diye bir grup oluşturan LaVey, içinde dokuz Şeytanî ilkenin yer aldığı Şeytanî İncil'i yazdı. Ona göre satanizmdeki temel hususlar, belli bir dine ve dinî yapıya ait olmama ve insanın fizikî veya zihnî yapısından zevk almadır. Şeytan, insanın bir tür hayvan olduğu düşüncesini ve dinlerin günah dediği şeyi temsil eder. Dolayısıyla Laveyan satanizm, dinî ve ahlâkî her şeye karşı çıkma ve bunların tersini yapma esasına dayanır.
Satanizmin kurumsal anlamda varlığını en doruk noktasına ulaştırdığı dönem 1960'yı yıllar olarak kayda geçmiştir.Özellikle bu öğretinin, sinema, müzik ve medya tarafından çeşitli şekillerde işlenmiş olması da o yıllarda satanizme en popüler çağını yaşatmıştır. Örneğin; Anton Szandor LaVey'in senaryo danışmanlığını yaptığı ve ilk ciddi satanizm içerikli sinema filmi olan "Rosemary'nin Bebeği", 1968 yılında çekilmiştir.
Bazı satanist kurumların kendilerine ait televizyon kanalları,internet siteleri ve radyo istasyonları vardır. Basım alanındaysa, başta Anton Szandor LaVey'in kaleme aldığı eserler olmak üzere, çeşitli satanist grupların kollektif bir şekilde hazırladığı; kimi süreli, kimisi ise süresiz pek çok dergi ve fanzin bulunmaktadır.
Kaynak
LaVeyan satanizm gibi kimi türlerinde, Tanrı'nın ya da Şeytan'ın varlığına inanılmaz; ancak Şeytani değerler yüceltilir. Özel olarak Hıristiyanlığa genel olarak da bütün dinlere karşı alternatif din olarak ortaya çıkan, geçmişi oldukça eskiye dayanmasına rağmenyakın zamandan itibaren yeni bir din hüviyetine bürünen önemli bir harekettir.
Kelime olarak şeytana inanma, tanrı diye tapınma anlamına gelen satanizm; şeytana tapınma faaliyeti adı altında Yahudi-Hıristiyan geleneğine Yahudi-Hıristiyan din tahakkümüne ve özellikle de Hıristiyanlığa karşı başlatılan bir tepkinin adı olmuştur. Buna "Modern Protesto Hareketi" demek de mümkündür. Bu hareket, başta Hıristiyanlık olmak üzere, bütün dinlere ve dinlerin ortaya koymuş olduğu kutsal değerlere karşı bir başkaldırıyı temsil eder. Dolayısıyla, başta İngiltere, Fransa, ve Almanya olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde, özellikle de Amerika'da ortaya çıkan, oradan diğer ülkelere yayılan satanizm; Şeytanın en önemli özelliği olan muhalefet ve başkaldırıyı esas alarak, dinin ve dinî olan herşeyin karşısında, fakat şeytanın ve onun temsil ettiği herşeyin yanında yer alma hareketidir.
Modern satanizm, ABD'li Macar asıllı Anton Szandor Lavey tarafından kurulan Şeytan Kilisesi ile ortaya çıkıp şekillenmiştir.
Teistik satanizm
Bilinen en köktenci satanizm türüdür. Radikal satanizm olarak da adlandırılır. Bu dini benimseyen ve sempati duyan şahıslar, canlı ve cansız alemde yegane gücün şeytanda olduğuna inanırlar. Teistik satanistlerde, bir kişinin ne kadar çok kötülük yaparsa, şeytana o kadar yakın olacağına ve derecesinin de o alanda büyük olacağına yönelik genel bir kanı vardır. Şeytana yakın olanın ise cehennemde fazla ceza çekmeyeceğini ve şeytanın hizmetinde zebanilik yapacağını öngörürler. Bunun yanı sıra, teistik satanizmde, kökü oldukça geçmişe uzanan bir kurban ve kara büyü geleneğine de rastlanmaktadır.Teistik satanizm, tarihte kara büyücülük ve cadılıkla aynı şey olarak algılanmıştır. Özellikle ortaçağ hıristiyan dünyasında, cadıların birer şeytanî varlık olarak algılanması sonucu, literatüre "cadı avı" olarak geçmiş, pek çok kadın kıyımı yaşanmıştır. Teistik satanizmin günümüzde Lusiferizm gibi yaygın türleri mevcuttur.
Satanizm ve Cadılık.
Lusiferizm
Lusiferizm
Kendilerini, Şeytan'ın en seçkin topluluğu olarak gören ve gizliliğe önem vermeleri nedeniyle günümüzde de ne tür törenler ve etkinlikler yaptıklarına dair çok fazla bilgi bulunmayan bir teistik satanizm mezhebi... Bir takım sembollere şeytanî vasıflar ve anlamlar yüklemeleri, sembolcülüğe önem verdiklerini göstermektedir. Eski Mısır, Eski Roma ve Eski Yunan uygarlıklarında izlerine rastlanmaktadır.Ateistik/Deistik satanizm
LaVeyan satanizm
- LaVeyan satanizm
LaVey, 1966'da San Fransisko'da Şeytan Kilisesi'ni (The Church of Satan) kurmuş ve onun başrahibi olmuştur. LaVey, organize faaliyetlerinin çoğunu kilise mensupları dışındakilere çevirmiş ve kitaplar yazmaya başlamıştır. İşte bu tür faaliyetlerinin bir sonucu olarak Şeytan İncili (The Satanic Bible) 1969 yayınlanmış, onu 1972'de Satanist Törenler (The Satanic Rituals) takip etmiştir. Üçüncü kitabı The compleat Witch ise Avrupa'da basılmıştır.
LaVey'in kurucusu olduğu bu Satanist grubun temel hedefi, özel olarak Hıristiyanlığa fakat genel olarak bütün dinlere karşı "alternatif bir din" oluşturmaktır. Satanist akımlar içerisinde kilisesi, yazılı törenleri, bayram günleri, din adamları olan ve organize bir din sayılan tek akım Laveyan satanizmdir. Şeytani İncil, Şeytan Kilisesi, ters haç gibi önemli LaVey öğretisinde rastlanan kavram ve ritüellerin Hıristiyanlıkta doğrudan karşıtları vardır.
Gençler arasında işkence yapmak, kedi kanı içmek gibi orgilere'de alet edilebilmekle beraber modern Laveyan rit'inde mum vb.semboller harici'nde canlı kurban uygulanmamaktadır. Temelinde bir şekilde kötülerin yani zekilerin kazanacağını ve en iyi olanın galip geleceğini iddia eden, aykırı fakat sınırları olan bir felsefedir. Şeytan ayetleri kitabında Lavey çıkar ve ego'yu en ön planda tutmuştur. Satanist incilde önemli bir ayet "lüzumsuz kötülük yapmak çıkarlara aykırıdır" maddesiyle vurgulanarak kriter olarak yorumlanmıştır. LaVey, kendisine yöneltilen; "Eğer doğa kanunlarına göre yaşamak için öldürmek en uygunuysa, niçin öldürmeyeyim?" sorusuna, "Öyleyse dene" yanıtını vermiştir.
LaVey'e göre sahte dinler esasında Tanrı-Baphomet'in öcü üzerine kurulduğundan saygı gösterilmelidir. LaVey akımın sempati duyduğu ve lusiferizmle özdeştirdiği diğer bir kavram "Her iyiliğin içinde biraz kötülük; her kötülüğün içinde biraz iyilik" kuramına dayanan Ying Yang öğretisidir. LaVey felsefesi; yaşamdan keyif alabilmek, yaratıcılık, özgüven, bağımsızlık, kendine saygı, sadece karşılıklı cinsellik, güçsüzlerden çalmamak, yemeğini çalmayan hayvanlara ve çocuklara zarar vermemek, zeka ve entellektualite gibi satanik etikleri (nezaket, güven, intikam ve varoluş) savunmuş olmasına karşın genellikle ön yargı, yanlış anlamalar ve öznel uygulamalar sonucu kaotik olarak kabul edilmiştir.
Vasiyeti üzerine mezar taşında: "Hayattaki tek pişmanlığım; yersiz yere iyi olduğum anlardır." yazmaktadır.
Sembolik satanizm
Özünde maddeperest bir yaklaşım tarzıdır. Şeytan'a sadece sembolik olarak inanılır. Bu akımın temsilcileri, egemen ahlak sisteminden bağımsızlaşmak için şeytanî semboller kullanırlar. Temsilcileri için şeytan sembolü, insanlığın kurtuluşu ve güçlenişi yolundaki en ilham verici örneklerden biri olarak algılanır.Örgütlenme
Şeytan Kilisesi
Şeytan Kilisesi, Anton Szandor LaVey'in 1969'da yazdığı Şeytani İncil'de ifade edilen satanizmi uygulayan dinî organizasyon.İlk Şeytan Kilisesi
Şeytan Kilisesi'ndeki gizliliğin ve felsefi yönden şeytanî düşüncenin azlığından dolayı, Anton Szandor LaVey'in kızı Karla LaVey tarafından 1999'da "First Satanic Church" adıyla ayrı bir kilise olarak kurulmuştur.Dokuz Melekler Tarikatı
Daha çok küçük gruplar halinde Avrupa'da görülürler ve bazıları Satanist olarak tanımlanır. Bünyesindeki iki ana grup dikkat çeker. Bu gruplar gelenekçidirler ve antik kaynaklara saygı gösterirler, daha keskin ve katı yaklaşımları vardır.Şeytan Tapınağı
1975 yılında Amerika'da, eski bir rahip olan Michael Aquino tarafından kurulan satanist tarikat... Şeytanın kişisel gerçekliğine inanıyorlar. Avrupa'da az da olsa taraftarı var.Örgüte ismini veren Set eski Mısır inançlarında yer alan karanlık tanrısıdır. Aynı kelime İbranice'de ise "şeytan" anlamına gelmektedir. Set Tapınağı ile Şeytan Kilisesi arasındaki en temel görüş ayrılığı tapınak üyelerinin şeytanı sadece sembolik bir kavram olarak görmemeleridir. Tapınağa üye olanlar Set'i sembolik bir figür olarak görmedikleri gibi tapınağı da sadece dinî değerlere bir karşı çıkış olarak değerlendirmezler. Tapınak üyeleri, satanizmi şöyle tarif ederler:
"Şeytanın varlığına, evreni var eden ruhsal güç olarak inanmak; şeytana tapmak ve onun belirlediği kurallara ve standartlara göre yaşayarak şeytana itaat etmek."
Set Tapınağı'nda 'kara büyü' çok önemli bir yer tutar. İnsanın kendisini büyü ile geliştirebileceğine inanılır. Öyle ki, tapınağa yeni üye olanlara ilk olarak kara büyüyüyü, büyünün felsefesini, yapılması gereken özel işlemleri anlatan özel tanıtım broşürleri verilir.
1960'lı yıllarda satanizm
Hıristiyanlığa karşı çıkan ve önce Magic Circle (Büyülü Halka) diye bir grup oluşturan LaVey, içinde dokuz Şeytanî ilkenin yer aldığı Şeytanî İncil'i yazdı. Ona göre satanizmdeki temel hususlar, belli bir dine ve dinî yapıya ait olmama ve insanın fizikî veya zihnî yapısından zevk almadır. Şeytan, insanın bir tür hayvan olduğu düşüncesini ve dinlerin günah dediği şeyi temsil eder. Dolayısıyla Laveyan satanizm, dinî ve ahlâkî her şeye karşı çıkma ve bunların tersini yapma esasına dayanır.
Satanizmin kurumsal anlamda varlığını en doruk noktasına ulaştırdığı dönem 1960'yı yıllar olarak kayda geçmiştir.Özellikle bu öğretinin, sinema, müzik ve medya tarafından çeşitli şekillerde işlenmiş olması da o yıllarda satanizme en popüler çağını yaşatmıştır. Örneğin; Anton Szandor LaVey'in senaryo danışmanlığını yaptığı ve ilk ciddi satanizm içerikli sinema filmi olan "Rosemary'nin Bebeği", 1968 yılında çekilmiştir.
Bazı satanist kurumların kendilerine ait televizyon kanalları,internet siteleri ve radyo istasyonları vardır. Basım alanındaysa, başta Anton Szandor LaVey'in kaleme aldığı eserler olmak üzere, çeşitli satanist grupların kollektif bir şekilde hazırladığı; kimi süreli, kimisi ise süresiz pek çok dergi ve fanzin bulunmaktadır.
Ateizmin satanizme bakışı
Ateizm tüm metafizik inançları ve tüm ruhanî varlıkları reddeder.Kaynak
- Wikipedia
14 Ekim 2012 Pazar
12 Ekim 2012 Cuma
Irak Türkmenleri veya Irak Türkleri, Irak'ın kuzey bölgelerinde yaşayan ve genellikle Türkçe konuşan etnik gruptur.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı Devleti'nden ayrılmış, Irak adı ile kurulan devletin vatandaşları olarak varlıklarını sürdüren Türklerden, uzun yıllar "Türkler" diye söz edilmiştir. Mustafa Kemal Harbiye Mektebi öğrencisiyken "Bayat Türkleri" demiştir.
Ancak Lozan Konferansı sıralarında İngiliz heyeti "Türkmenler" olarak ifade etmişlerdir.Buna karşılık olarak Türk delegesi başkanı İsmet İnönü Türkmen ile Türk'ün eş anlamlı oluğu ve Türkiye Türkleri'nin de Türkmen olduklarını savunmuştur
1923 Lozan ve 1926 Ankara antlaşmalarında "Musul Türkleri" denilmiştir.
1959 yılında Abdülkerim Kasım'ın yönetimi ele geçirdikten sonra Irak'ta yaşayan Türkler'e "Türkmen" denilmeye başlamıştır.Irak Türkmenleri, Irak'ın kuzeyinden itibaren Telafer, Musul, Erbil, Altunköprü, Kerkük, Tuzhurmatu, Kifri, Kara Tepe, Hanekin, Mendeli ve Bağdat'ın güney doğusunda bulunan Bedre'ye kadar uzanan bir şerit üzerinde yerleşmektedir.
Irak’ta Türk/Türkmen nüfusu 2.000.000 ila 3.000.000 civarında belirtilmiştir. 600.000 civarı bir nüfus rakamından söz eden kaynaklar da vardır.
1958 yılında Bağdat'ta yayınlanan "The Iraqi Revolution 14th July Celebrations Committee" adlı kaynakta ve 1987'de Londra'da Inquiry Dergisi'nde yayınlanan "The Forgotteen Minority: The Turkomans of Iraq" adlı makalede 1957 yılında yapılan sayımda Irak' ta 567.000 Türkmen'in yaşadığı belirtilmiştir. Bu kaynaklara göre Irak'ın % 8,94'i Türkmen’dir. Daha sonra Irak'ta yayınlanan resmi kaynaklar ise Türkmenleri % 2 olarak göstermiştir.
Ancak Irak Türkmen Cephesi adlı bir örgüt, resmi internet sitesindeki ifadesine göre Irak'ta en az 2 milyon Türkmen'in yaşadığını iddia etmektedir.Irak'ta yaşayan Türkler 1920'den itibaren kendilerine karşı uygulanan Kuzey Irak'taki asimilasyon politikalar ve Sünni - Şii mezhep anlaşmazlığı sebeplerinden dolayı siyasi olarak birlik gösterememektedirler.Dil olarak Türkmenlerin yoğun olarak yaşadıkları yerlerde Türkçe resmî dildir. Irak Türkçesi konuşma dili olarak Güney Azerice ve Urfa ağzından oluşmaktadır. resmî yazı ve eğitim dili olarak ise Türkçe kullanmaktadırlar. Türkçe, Kerkük, Telafer gibi kentlerde resmî dildir...
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı Devleti'nden ayrılmış, Irak adı ile kurulan devletin vatandaşları olarak varlıklarını sürdüren Türklerden, uzun yıllar "Türkler" diye söz edilmiştir. Mustafa Kemal Harbiye Mektebi öğrencisiyken "Bayat Türkleri" demiştir.
Ancak Lozan Konferansı sıralarında İngiliz heyeti "Türkmenler" olarak ifade etmişlerdir.Buna karşılık olarak Türk delegesi başkanı İsmet İnönü Türkmen ile Türk'ün eş anlamlı oluğu ve Türkiye Türkleri'nin de Türkmen olduklarını savunmuştur
1923 Lozan ve 1926 Ankara antlaşmalarında "Musul Türkleri" denilmiştir.
1959 yılında Abdülkerim Kasım'ın yönetimi ele geçirdikten sonra Irak'ta yaşayan Türkler'e "Türkmen" denilmeye başlamıştır.Irak Türkmenleri, Irak'ın kuzeyinden itibaren Telafer, Musul, Erbil, Altunköprü, Kerkük, Tuzhurmatu, Kifri, Kara Tepe, Hanekin, Mendeli ve Bağdat'ın güney doğusunda bulunan Bedre'ye kadar uzanan bir şerit üzerinde yerleşmektedir.
Irak’ta Türk/Türkmen nüfusu 2.000.000 ila 3.000.000 civarında belirtilmiştir. 600.000 civarı bir nüfus rakamından söz eden kaynaklar da vardır.
1958 yılında Bağdat'ta yayınlanan "The Iraqi Revolution 14th July Celebrations Committee" adlı kaynakta ve 1987'de Londra'da Inquiry Dergisi'nde yayınlanan "The Forgotteen Minority: The Turkomans of Iraq" adlı makalede 1957 yılında yapılan sayımda Irak' ta 567.000 Türkmen'in yaşadığı belirtilmiştir. Bu kaynaklara göre Irak'ın % 8,94'i Türkmen’dir. Daha sonra Irak'ta yayınlanan resmi kaynaklar ise Türkmenleri % 2 olarak göstermiştir.
Ancak Irak Türkmen Cephesi adlı bir örgüt, resmi internet sitesindeki ifadesine göre Irak'ta en az 2 milyon Türkmen'in yaşadığını iddia etmektedir.Irak'ta yaşayan Türkler 1920'den itibaren kendilerine karşı uygulanan Kuzey Irak'taki asimilasyon politikalar ve Sünni - Şii mezhep anlaşmazlığı sebeplerinden dolayı siyasi olarak birlik gösterememektedirler.Dil olarak Türkmenlerin yoğun olarak yaşadıkları yerlerde Türkçe resmî dildir. Irak Türkçesi konuşma dili olarak Güney Azerice ve Urfa ağzından oluşmaktadır. resmî yazı ve eğitim dili olarak ise Türkçe kullanmaktadırlar. Türkçe, Kerkük, Telafer gibi kentlerde resmî dildir...
6 Ekim 2012 Cumartesi
AŞK
Aşk Kalbin hakimiyet sürdü bir kıralıktır. Her insan sever bu dünyada ama çoğu sevilmez. Bazen birisnden hoşlanirsin seversin aşık olursun O senin herşeyin olur güneşin. ayın. gecen .gündüzün. nefesin. ama O seni bir kalemle silip atar hiç arkasına bakmadan ve bu sana koyar O kadar değer verdin ona ama O seni silip atı ve günlerce bu şoku yaşarsın birdaha sevmem dersin ama birisi çıkar karşına yineden seversın aşık olursun ve hikaye tekrar baştan başlar belki bu bizim kaderimiz asla doğru kişiyi bulamamak ...
Aşk Kalbin hakimiyet sürdü bir kıralıktır. Her insan sever bu dünyada ama çoğu sevilmez. Bazen birisnden hoşlanirsin seversin aşık olursun O senin herşeyin olur güneşin. ayın. gecen .gündüzün. nefesin. ama O seni bir kalemle silip atar hiç arkasına bakmadan ve bu sana koyar O kadar değer verdin ona ama O seni silip atı ve günlerce bu şoku yaşarsın birdaha sevmem dersin ama birisi çıkar karşına yineden seversın aşık olursun ve hikaye tekrar baştan başlar belki bu bizim kaderimiz asla doğru kişiyi bulamamak ...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)